Telefon
WhatsApp
İnstagram

Yazılı Delil Başlangıcının Hukuki Niteliği

Hukuk alanındaki önemli makale, rapor ve bültenlere bu sayfadan ulaşabilirsiniz. Güncel yasal gelişmeleri ve uzman analizlerini inceleyin.

Yazılı Delil Başlangıcının Hukuki Niteliği

Yazılı Delil Başlangıcının Hukuki Niteliği

507 Görüntüleme 10 Temmuz 2025, 09:19

Hukuk yargılamasında ispat kuralları, hakkın elde edilmesi ve korunması bakımından temel bir rol oynar. Özellikle özel hukuk yargılamalarında "delil serbestisi" ilkesi genel kural olmakla birlikte, belirli miktarın üzerindeki borç ilişkilerinin ispatında yazılı delil aranması zorunluluğu getirilmiştir. Bu noktada, yazılı delil bulunmadığı durumlarda başvurulabilecek alternatif bir delil kurumu olarak "yazılı delil başlangıcı" önem kazanır. Yazılı delil başlangıcı, doğrudan bir sözleşme veya borç ilişkisini ispatlamaya yetmemekle birlikte, başka delillerle birlikte değerlendirildiğinde hâkime kanaat verebilecek nitelikte olan yazılı beyan veya belgelerden oluşur.

Yazılı Delil Başlangıcının Hukuki Dayanağı

Yazılı delil başlangıcı kurumu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 200. ve 201. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK m.200, "Bir hakkın doğumu, sona ermesi veya içeriği yönünden kanunen belli bir şekle bağlı olmayan hukuki işlemlerde, konusu belirli bir miktar parayı aşan işlemlerin senetle ispat edilmesi gerekir." hükmüyle, ispat yükümlülüğü açısından yazılı delili temel almıştır.

Ancak HMK m.201, bu kuralın mutlak olmadığını ortaya koyarak, yazılı delil başlangıcının varlığı hâlinde tanıkla ispatın da mümkün olabileceğini kabul etmiştir:

HMK m.201/1: "Bir hakkın doğumu, sona ermesi veya içeriği yönünden kanunen belli bir şekle bağlı olmayan ve konusu belli bir miktarı aşan hukuki işlemlerde, yazılı delil olmadıkça tanık dinlenemez. Ancak, yazılı delil başlangıcının bulunması hâlinde tanıkla ispat mümkündür."

Yazılı Delil Başlangıcının Unsurları

Yazılı delil başlangıcının geçerli olabilmesi için şu unsurlar aranır:

  1. Yazılılık: Delil başlangıcı niteliğindeki belge yazılı olmalıdır. Elektronik imza taşıyan belgeler de bu kapsamda kabul edilir.
  2. İlgililik: Belge, uyuşmazlık konusu hukuki işlemi doğrudan olmasa bile dolaylı olarak desteklemeli, bu işlemin varlığına işaret etmelidir.
  3. Tarafça verilmiş olması: Yazılı delil başlangıcı, aleyhine delil sunulan tarafça verilmiş ya da onun bilgisi dâhilinde düzenlenmiş olmalıdır.
  4. İspat açısından yeterli olmamakla birlikte anlamlı bir başlangıç sunması: Delil başlangıcı, tek başına borcun varlığını kanıtlamaya yetmemeli, ancak tanıkla birlikte değerlendirilmeye olanak tanımalıdır.

Yazılı Delil Başlangıcının Uygulamadaki Önemi

Yargı uygulamasında yazılı delil başlangıcının en sık görülen örnekleri arasında; el yazısıyla yazılmış notlar, e-posta yazışmaları, taraflar arasındaki mesajlaşmalar, borcu kabul eden ödeme makbuzları, tahsilat dekontları veya eksik imzalı sözleşmeler yer alır.

Örneğin, borç ilişkisine dair bir alacaklının, borçlu tarafından gönderilmiş ve borcun bir kısmının ödendiğini belirten bir mesajı, yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilebilir. Bu durumda hâkim, HMK m.201 uyarınca tanık dinlenmesine karar verebilir.

Yazılı delil başlangıcı, Türk ispat hukuku sisteminde hem katı şekil şartlarının esnetilmesini sağlar hem de hakkaniyetin sağlanmasına hizmet eder. Özellikle yazılı senetle ispat yükümlülüğünün bulunduğu durumlarda, yazılı delil başlangıcı sayesinde tanıkla ispat imkânı doğmakta ve bu durum, tarafların hak kaybı yaşamadan iddialarını ortaya koyabilmelerine olanak tanımaktadır. Yargı uygulamaları da bu kurumun işlevselliğini kabul etmekte ve esnek bir yorumla adil yargılanma hakkına katkı sunmaktadır.

Yargıtay Uygulamasında Yazılı Delil Başlangıcı

Yargıtay içtihatlarında da yazılı delil başlangıcının, ispat serbestisine istisna oluşturan senetle ispat kuralının esnetilmesi bakımından önemli olduğu vurgulanmaktadır. Örneğin:

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, 2015/19766 E., 2018/2514 K.
“...Davalı tarafından imzalanmamış olsa dahi, taraflar arasında gerçekleşen e-posta yazışmaları, yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilebilecek niteliktedir. Bu nedenle tanık dinlenmesine olanak tanınmalıdır...”

Bu tür kararlar, yazılı delil başlangıcının ispat hukukunda ne denli işlevsel olduğunu ve hak arama özgürlüğünün gerçekleştirilmesine katkı sunduğunu göstermektedir.

🔍 Nasıl Yardımcı Olabiliriz?

Hukuki sorularınızın yanıtlarını aramak için aşağıdaki formu kullanın

Popüler Arama Konuları

En çok aranan hukuki konularımıza göz atın: