Suç eşyasını satın alma veya kabul etme suçu
Suç eşyasını satın alma veya kabul etme suçu, Türk Ceza Kanununun 165. Maddesinde;
“…Bir suçun işlenmesiyle elde edilen eşyayı veya diğer malvarlığı değerini, bu suçun işlenmesine iştirak etmeksizin, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır…” şeklinde düzenlenmiştir.
Kanun metninden de anlaşılacağı üzere bu suç tipi seçimlik hareketli olarak düzenlenmiştir. Seçimlik hareket, kanun maddesinde belirlenen birden fazla hareketten birinin seçilmesiyle olur. TCK/165. Maddesinde suç eşyasını;
- Satmak
- Devretmek
- Satın almak
- Kabul etmek cezalandırılmıştır.
Suçun işlendiğinin sabit olması için kişinin ilgili eşyanın suç eşyası olduğunu bilmesi gereklidir. Suç eşyasını bilmekten kasıt, eşyanın suç işlerken kullanıldığını bilmektir. Sonuç olarak suçun manevi unsuru kast veya olası kasttır. Satın aldığı veya kabul ettiği eşyanın suç eşyası olduğunu bilmeyen kimse cezalandırılmaz.
Suçun işlenmesi için eşyanın konu olduğu önceki suça iştirak edilmesi gerekmez. Suçun malum eşyayla işlendiğinin bilinmesi yeterlidir. Eşyanın devralındığında suç eşyası olduğu bilinmeyip sonradan öğrenildiği durumda ise derhal yetkili birimlere haber verilmesi gerekmektedir. Haber verilmemesi durumunda ise TCK/166’da düzenlenen yetkili makamlara haber vermeme suçu oluşur.
Bu suçun cezası, 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve 10 bin güne kadar hapis cezasıdır. Adli para cezası ve hapis cezası birlikte verilir. Eşyayı edindikten sonra suç konusu olduğunu öğrenen kişinin yetkili makamlara bildirmemesi durumunda ise kişi 6 aya kadar hapis veya adli para cezasına çarptırılır. Görüleceği üzere bildirmeme durumunda ya hapis ya adli para cezası verilecektir.
İLGİLİ YARGITAY KARARI
"…Somut olayda; sanık ...'in katılanın otosundaki satılık yazısını görmesi üzerine telefonla arayıp işyerine çağırdığı ve aracı şirket için aldığı yolunda gerçek dışı beyanda bulunarak katılanın aracını noterden yapılan vekaletname ve yazılı oto satış sözleşmesi düzenleyerek 19.250 TL ye aldığı, ancak henüz parasını vermediği, parasını getirmek üzere gideceğini belirterek müştekiden aracın anahtarını aldığı, bu sırada vekaletnameninde araçta bulunduğu, müştekinin işyerinde bir süre beklemesine rağmen sanık ...'in gelmediği hatta telefonla geleceği konusunda oyaladığı, ancak sanık ...'in o sırada aracı noter aracılığıyla kendisine verilen vekaletnameye dayanarak diğer sanık ...'e "acil paraya ihtiyacı olduğunu, hayvanlarına haciz geldiğini bu nedenle düşük fiyata satacağını" belirterek noter sözleşmesi ile 14.500 TL ye sattığı, diğer sanık ...'in ise sanık ...'in sözlerine inanarak noter aracılığıyla aracı satın almış olması ve noter vekaletnamesine güvenmiş olması nedeniyle aracın dolandırıcılık mahsülü olduğunu bildiğine dair suç kastını ortaya koyan mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığı anlaşılmakla sanık ...'in dolandırıcılık suçunu işlediğine, sanık ...'in suç eşyasının satın alınması suçunu işlemediğine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır...'' şeklindedir.
Yargıtay Kararından da görüleceği üzere Suç Eşyasının Satın Alınması Veya Kabul Edilmesi suçunun oluşabilmesi için eşyanın suçta kullanıldığının alan kişi tarafından bilinmesi gerekmektedir.

