Sigortasız İşçi Çalıştırma
İşçi ve işveren arasında mevcut iş sözleşmesine rağmen işçi çalışma edimini ifa ettiği halde işveren SGK prim borcunu ödememesi veya eksik ödemesi durumuna sigortasız işçi çalıştırma denir. İşbu sözleşmenin yazılı ya da sözlü yapılması önem arz etmez. Ancak ispat kolaylığı açısından yazılı olması fayda sağlayacaktır.
Sigortasız Çalıştırılan İşçi Nasıl Bir Yol İzlemelidir?
Sigortası yatırılmayan veya eksik yatırılan işçi iş ilişkisi sona erdiğinde ya da devam ederken hizmet tespit davası açarak ödenmemiş ya da eksik ödenmiş sigorta primlerinin ödenmesini sağlayabilir.
İşçi, işten çıktığı tarihten itibaren 5 yıl içinde hizmet tespit davasını açmalıdır. Bu süre hak düşürücü süre olup hâkim tarafından resen gözetilir ve bu süre geçtikten işbu dava açılamaz.
İşçi sigortasız çalıştırıldığını ya da eksik prim ödemesi ile çalıştırıldığını her türlü delille ispatlayabilir. Ancak bu husus daha çok uygulamada tanık dinletilmesi yoluyla ispatlanmaya çalışılır.
Hizmet tespit davalarında görevli ve yetkili mahkeme davalı olarak işveren ve SGK gösterileceğinden işyerinin bulunduğu yer, işverenin yerleşim yeri veya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerinin bulunduğu yer iş mahkemeleri yetkilidir.
Sigortasız İşçi Çalıştırma Cezası Nedir?
Kişi, sigortasız işçi çalıştırma durumunu tespit ettiği zaman bir dilekçe ile SGK Müdürlüğüne SGK Genel Merkezine şikâyette bulunabilir. ALO 170 Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi üzerinden ihbarda bulunulması halinde de SGK yasal işlemleri başlatacaktır. CİMER’e şikâyette bulunulması halinde de CİMER’in SGK’yı durumdan haberdar etmesi üzerine SGK işyerine bir müfettiş tayin ederek durumun tespitini sağlar.
İşçinin çalışma edimine karşılık işverenin sigortasını yatırması asli edim yükümlülüğüdür. Bu edimin işveren tarafından yerine getirilmemesi ya da eksik getirilmesi durumunda işverene 1 yıl için asgari ücretin 38 katı ceza kesilir.
Ayrıca sigortalı ücretinin bankaya yatırılmaması durumunda da SGK tarafından işverene ceza verilir. Sigortasız işçi çalıştırılma durumunun tespiti halinde işveren bu primleri gecikmiş zammı ile ödemek zorundadır.
İşverenin Yükümlülüklerini İhlal Etmesi Durumunda Hakkında Uygulanacak Cezalar
- İşveren, yasal defter kaydetmezse kaydetmediği her ay için işverene yarım asgari ücret ceza uygulanır.
- İşveren, verilen ücretinin tamamını ücret bordrosunda göstermezse hakkında yarım asgari ücret ceza uygulanır.
- İşveren, sigortasız işçi çalıştırıp işe giriş belgesi de vermemişse hakkında 2 asgari ücret ceza uygulanır.
- İşveren, şahsi sicil veya defter tutmuyorsa 1 yıl için 28 asgari ücret katı ceza öder.
- İşveren, sigortasız işçiyi aylık prim hizmet belgesine göre göstermediği her ay için 2 asgari ücret ceza öder.
İLGİLİ YARGITAY KARARI
T.C. YARGITAY 9.HUKUK DAİRESİNİN 03.02.2021 TARİHLİ 2020/2364 E. , 2021/3242 K. SAYILI KARARI
“…Somut uyuşmazlıkta Mahkemece, davacının davalıya ait işyerinde 02.07.2009-22.01.2017 tarihleri arasında aralıksız olarak (2011/11-2012/04 arası 6 aylık süre düşülerek) çalıştığı kabul edilerek, söz konusu hizmet süresine göre yapılan hesaplamaya itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Ancak varılan sonuç eksik araştırmaya dayalıdır. Şöyle ki, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre, davalı işveren tarafından 02.07.2009 - 24.11.2009, 19.02.2010 - 31.10.2010, 30.01.2011 - 30.11.2012 ve 01.02.2013 - 22.01.2017 tarihleri arasını kapsayan dönemler için bildirim yapıldığı görülmektedir. Taraf tanıklarının davacının çalışmasının aralıklı mı yoksa aralıksız mı olduğu yönünde açık bir beyanları bulunmamaktadır. Ancak davacı tanıklarından Ali Karakoca, davalı restoranda 2009 yılının Mart ayından 2016 yılının Mart ayına kadar çalıştığını, davacının ise kendisinin yardımcısı olarak çalıştığını ve davacının 2009 yılının Mayıs ayında çalışmaya başlayıp kendisinden sonra bir yıl kadar daha çalıştığını beyan etmiştir. Bu durumda işverenle herhangi bir husumeti bulunmadığı anlaşılan bu tanığın davalı iş yerinde tam olarak hangi tarihler arasında çalıştığının tespiti için hizmet döküm cetveli getirtilerek ve davacının çalışmasının aralıklı mı yoksa aralıksız mı olduğu yönünde yeniden beyanı alınarak dosya kapsamı, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları, davacı iddiası ve bu tanık beyanına göre davacının çalışmasının aralıklı mı yoksa aralıksız mı olduğu belirlenmeli ve çıkacak sonuca göre alacak kalemleri hakkında karar verilmelidir. Anılan yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…” şeklindedir.
Yukarıdaki Yargıtay kararında da görüleceği üzere işveren tarafından çalışmanın hiç bildirilmemesi, eksik bildirilmesi, kayıtların düzgün tutulmaması veya aralıklı kesintili çalışmalarda çalışmanın kesintisiz olup olmadığının belirsizliğinin bulunması hizmet tespiti açısından önem arz eder.

