Telefon
WhatsApp
İnstagram

İdareye Başvuru Zorunluluğu

Hukuk alanındaki önemli makale, rapor ve bültenlere bu sayfadan ulaşabilirsiniz. Güncel yasal gelişmeleri ve uzman analizlerini inceleyin.

İdareye Başvuru Zorunluluğu

İdareye Başvuru Zorunluluğu

99 Görüntüleme 23 Haziran 2025, 13:54

İdarede başvuru zorunluluğu, idari davalarda, dava açmadan önce belirli durumlarda ilgili idareye başvuru yapılmasını gerektiren bir prosedürdür. Türk hukukunda, idarenin hukuka aykırı işlem veya eylemleri karşısında bireylerin doğrudan dava açabilmesi her zaman mümkün değildir. Bazı durumlarda, idarenin kararını gözden geçirme fırsatı tanımak amacıyla dava açılmadan önce idareye başvurulması gerekir. Bu durum, idari yargılama usulünün bir parçasıdır ve özellikle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK)da düzenlenmiştir.

  • Zorunlu Başvuru Durumları:

İdari eylem veya işlemlere karşı doğrudan dava açma hakkı yoksa veya kanun belirli bir itiraz prosedürü öngörüyorsa, idareye başvurulması zorunludur.Örneğin, idari bir işlemin kaldırılması, değiştirilmesi veya yeniden değerlendirilmesi için dava açmadan önce ilgili idareye itiraz, düzeltme veya şikâyet başvurusu yapılması gerekebilir.

  • Başvuru Süresi:

Genel olarak, başvurunun dava açma süresi içinde yapılması gerekir. İYUKa göre, bu süre genelde 60 gündür (istisnai durumlarda farklı süreler uygulanabilir).

  • Sonuç Alınamaması Durumu:

Eğer idare başvuruya cevap vermezse, bu durum zımni ret olarak değerlendirilir ve birey, zımni reddin gerçekleştiği tarihten itibaren dava açabilir.

İdareye Başvuru Zorunluluğunun Amacı

  • İdarenin hatasını düzeltmesine olanak tanımak,
  • Davaların azalmasını sağlamak ve yargı yükünü hafifletmek,
  • Birey ile idare arasındaki uyuşmazlıkları yargıya gitmeden çözmeyi teşvik etmek.

Örnek Durumlar

  • Vergi uyuşmazlıklarında, dava açmadan önce vergi idaresine itiraz edilmesi zorunludur.
  • Belediyelerin işlemlerine karşı açılacak bazı davalarda önce belediyeye başvuru yapılması gerekebilir.

İLGİLİ DANIŞTAY KARARI

Danıştay 10. Daire Başkanlığı 24.09.2024 Tarihli 2020/4611 E. , 2024/3339 K. Sayılı Kararı

‘'…Yapılan bu açıklamalar karşısında, miktar artırımına ilişkin dilekçenin yeni bir dava niteliğinde olmayıp mevcut davada talep edilen tazminat miktarının miktar artırımı suretiyle artırımına olanak sağlayan yasal bir hakkın kullanımına ilişkin olduğu da göz önünde bulundurulduğunda, artırılan tazminat miktarı yönünden davanın kabul edilmesi halinde, yasal faizin başlangıcının bu miktar yönünden de, idarenin uyuşmazlığın esasında ihtilafa, bir başka anlatımla temerrüde düştüğü tarih olduğu; aksi bir durumun hakkaniyete aykırı olacağı sonucuna varılmaktadır.

Bu durumda, artırılan tazminat miktarı bakımından da, idareye başvurunun yapıldığı tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerektiğinden, temyizen incelenen Bölge İdare Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasına "İdare Mahkemesi" kararının hüküm fıkrasında yer alan davacının maddi tazminat isteminin kabulüne, 1.000,00 TL'lik kısmının idareye başvuru tarihinden (11.07.2017) itibaren, kalan 905,773,03 TL'lik kısmının ıslah tarihinden (02.09.2019) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte toplam 906,773,03 TL maddi tazminatın davalı idare tarafından davacıya ödenmesine ibaresinin, davacının maddi tazminat isteminin kabulüne, 906,773,03 TL maddi tazminatın idareye başvuru tarihinden (11/07/2017) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine şeklinde düzeltilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesi gerekmektedir…’’ şeklindedir

🔍 Nasıl Yardımcı Olabiliriz?

Hukuki sorularınızın yanıtlarını aramak için aşağıdaki formu kullanın

Popüler Arama Konuları

En çok aranan hukuki konularımıza göz atın: