Değer Kaybı
Değer kaybı, motorlu taşıtlar başta olmak üzere taşınır mallarda meydana gelen hasar sonucu, bu malların piyasa değerinde oluşan kalıcı düşüştür. Hasarın tamir edilmesi halinde bile, taşıtın ikinci el piyasa değerinde bir azalma meydana gelir. Bu durum, özellikle trafik kazaları sonrasında sıkça gündeme gelen bir hukuki taleptir. Hukukumuzda, bu talebin ne şekilde ve hangi şartlar altında ileri sürülebileceği, Türk Borçlar Kanunu (TBK), Karayolları Trafik Kanunu ve Yargıtay kararları çerçevesinde şekillenmiştir. Değer kaybı talebi, zarar görenin uğradığı maddi zararın bir unsuru olarak değerlendirilir.
Değer kaybı, kaza sonucunda tamir edilen bir aracın piyasa değerinin, kazadan önceki haline kıyasla düşük olması durumunda ortaya çıkar. Bu durum, aracın potansiyel alıcıları nezdinde kazalı olarak değerlendirilecek olmasından kaynaklanır. Değer kaybı talebinin kabul edilebilmesi için bazı temel unsurların varlığı gereklidir:
1. Kaza ve Hasar: Değer kaybı talebi, bir trafik kazası sonucu ortaya çıkan hasar durumlarında gündeme gelir. Hasarın tamir edilmesine rağmen, aracın piyasa değeri eski haline dönmez.
2. Tamir Edilebilir Hasar: Değer kaybı talebi, genellikle tamir edilebilir hasarlarda söz konusu olur. Araç hurda hâline gelmişse, bu durumda değer kaybından söz etmek mümkün olmaz; çünkü araç tamamen kullanılmaz duruma gelmiştir.
3. Kusur Oranı: Değer kaybı talebinde bulunacak olan tarafın, kazadaki kusur oranı da önem taşır. Zarar gören tarafın kusursuz ya da kısmi kusurlu olması, değer kaybı talebinin kabul edilme şansını artırır. Tam kusurlu olan bir kişi ise bu talepte bulunamaz.
4. Zaman Aşımı: Değer kaybı talepleri, genel zaman aşımı sürelerine tabidir. Türk Borçlar Kanunu’na göre zarar ve failin öğrenilmesinden itibaren iki yıl, her hâlükârda fiilin gerçekleşmesinden itibaren on yıl içinde bu talep ileri sürülmelidir.
- Değer Kaybı Tespiti ve Hesaplanması
Değer kaybı, uzman kişiler tarafından yapılan teknik incelemeler sonucunda hesaplanır. Bu hesaplamada, aracın markası, modeli, yaşı, kilometresi, kazanın türü ve boyutu gibi çeşitli faktörler göz önünde bulundurulur. Sigorta şirketleri ve bağımsız ekspertizler tarafından yapılan değer kaybı hesaplamaları, çeşitli kriterlere dayanarak belirlenir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre de, tamir görmüş araçlarda ikinci el piyasasındaki değer düşüklüğü esas alınarak bir tazminat belirlenir.
- Değer Kaybı Talebinin İleri Sürülmesi
Değer kaybı talebi, genellikle sigorta şirketlerine karşı ileri sürülür. Trafik sigortası, sadece karşı tarafın zararlarını karşıladığından, kazada kusurlu olmayan taraf, değer kaybı için karşı tarafın sigortasına başvurabilir. Bunun yanı sıra, değer kaybı talebi doğrudan zarar veren kişiye karşı da ileri sürülebilir. Bu durumda, zarar veren tarafın haksız fiil sorumluluğu kapsamında TBK m. 49’a göre hareket edilir. Değer kaybı talebinin reddedilmesi halinde, zarar gören kişi, mahkemeye başvurarak dava açma hakkına sahiptir.
- Değer Kaybı Talebinde Sigorta Şirketlerinin Sorumluluğu
Karayolları Trafik Kanunu gereğince, zorunlu trafik sigortası yaptıran sigorta şirketleri, karşı tarafın yalnızca kaza sonucu meydana gelen doğrudan maddi zararlarını karşılamakla yükümlüdür. Ancak, Yargıtay kararlarında ve uygulamada, değer kaybının da bu zarar kapsamında değerlendirilmesi gerektiği yönünde bir eğilim bulunmaktadır. Bu sebeple sigorta şirketleri, kazada kusurlu olmayan tarafın araçtaki değer kaybını karşılamakla yükümlü olabilir.
İLGİLİ YARGITAY KARARI
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 31.05.2017 tarihli 2016/13288 E. , 2017/6136 K. Sayılı Kararı
‘’…Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı ve kazanç kaybı tazminatı talebine ilişkindir. Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda Başbakanlık Hazine Müsteşarlığının 24.01.2013 tarihli ve 01482 sayılı ... ... Eksperleri ... Komitesine yazdıkları yazı baz alınarak oluşturulan Değer Kaybı Hesabı Tablosuna göre "Kullanım tarzı ticari olan taksi, dolmuş, rent a car ve test araçları" için değer kaybı hesaplanamayacağı, bu durumda davaya konu 35 K 00742 plakalı kamyonetin ruhsat bilgilerine göre ticari kamyonet olduğundan değer kaybı hesabının yapılamadığı belirtildiğinden açılan davanın aracın değer kaybıyla ilgili kısmının reddine karar verilmiştir. Ancak, anılan Değer Kaybı Hesabı Tablosu'nun bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark kriteri esas alınmaktadır. Hükme esas alınan raporda bu kritere göre hesaplama yapılmadığı anlaşılmakla, dosyadaki fotoğraflar, kaza tespit tutanağı ve tüm belgeler incelenerek, aracın modeli, yaşı, hasarın ağırlığı, boyanmış olan yerler ve hasarlı bölgelerin özelliği nazara alınıp, aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değeri ile tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farkın değer kaybını göstereceği ilkesine göre değer kaybının tespiti için yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir…’’ şeklindedir.

