Cinsel Suçlarda Mağdur Beyanı
Ceza muhakemesinin önceliklli amacı maddi gerçeğin ortaya çıkarmaktır. Hal böyle olunca deliller herhangi bir sınırlama olmadan değerlendirilir. Bu delillerden biri de mağdurun beyanıdır. Özellikle cinsel suçlarda maddi gerçeğin ortaya çıkarılması amacı ile başvurulan mağdur beyanı, özellikle başka delil bulunmadığı durumlarda daha da ön plana çıkmaktadır.
Cinsel suçlarda mağdur beyanı somut olayın aydınlatılması için tek başına yeterli değildir. Olayın aydınlatılması amacıyla mahkeme,diğer delillere de başvurmak durumundadır. Fakat çoğunlukla olayın taraflar arasında gerçekleşmesi, tanıkların bulunmaması, herhangi bir kaydın bulunmaması sebebi ile mağdur beyanına özel bir önem yüklenmektedir. Mağdurun beyanının delil niteliğine sahip olması için :
1.Mağdurun şikayetini makul bir zaman dilimi içerisinde dile getirmesi gerekmektedir.
2.Mağdur ile sanık arasında husumet bulunup bulunmadığı somut olay nezdinde değerlendirilmelidir. Sanık ve mağdur birbirini tanıyor ve aralarında olaydan önceye dayalı husumet bulunuyorsa salt mağdur beyanı ispat için yeterli değildir.
3.Mağdurun beyanı hayatın olağan akışına aykırı olmamalıdır. Mağdurun beyanı tutarlı olmalı ve çelişkili olmamalıdır.
4.Mağdurun beyanı, dosyadaki diğer deliller ile çelişmemelidir.
5.Mağdurun sosyal hayatı incelenmeli, kendi şeref ve onurunu ilgilendiren bir konuda iftira atmasına sebep olacak bir olay veya durumun varlığının tespiti gerekmektedir. Zira bu şekilde bir durum tespit edilmemişse mağdurun beyanına itibar edilmelidir.
6.Mağdurun sanığı daha önce tanımadığı durumlarda mağdurun beyanına önem atfedilmelidir.
Her ne kadar toplumumuzda “Mağdurun beyanı esastır.” anlayışı hakim olsa da mağdurun beyanının delil niteliği taşıması ve mağdurun beyanına itibar edilmesi için yukarıdaki şartları taşıması gerekmektedir. Bu sebeple bu şartları taşımayan beyanların delil değeri bulunmadığı gibi hükme esas da alınması da beklenilemez.
Yargıtay 14.Ceza Dairesi 07.05.2019 T., 2015/4498 E., 2019/9521 K. Sayılı Kararı
“...Mağdurenin aşamalardaki çelişkili beyanları, yaralanmaya ilişkin doktor raporu, savunma ile tanık ifadeleri nazara alındığında suç tarihinden önce mağdurenin gayrı resmi birlikte yaşadığı tanık Bayram’la husumetli olan sanıkların, olay günü evine gittikleri mağdureye yönelik basit cinsel saldırı eyleminde bulunduklarına dair soyut iddia dışında cezalandırılmalarına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp mevcut haliyle eylemin kasten yaralama suçunu oluşturduğu gözetilerek bu suçtan mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek basit cinsel saldırı suçundan hükümler kurulması, bozma nedenidir ... “ şeklindedir.
