Telefon
WhatsApp
İnstagram

Cezaevinden Firar Suçu

Hukuk alanındaki önemli makale, rapor ve bültenlere bu sayfadan ulaşabilirsiniz. Güncel yasal gelişmeleri ve uzman analizlerini inceleyin.

Cezaevinden Firar Suçu

Cezaevinden Firar Suçu

551 Görüntüleme 25 Haziran 2025, 12:22

Firar suçu, tutuklu veya hükümlünün cezaevinden kaçması veya izin süresini doldurmasına rağmen cezaevine geri dönmemesi sonucunda vücut bulur. Firar suçu özgü suç niteliğindedir. Şöyle ki; Firar suçunu işlemek için tutuklu veya hükümlü olmak gerekmektedir.

  • Tutuklu olmak için hakim tarafından verilmiş bir tutukluluk kararı olması gerekir.
  • Hükümlü olmak için yargılama sonucunda hakim tarafından verilmiş mahkumiyet kararı olması ve bu kararın infazına başlanmış olması gerekir.

Buradan hareketle, örneğin tutuklu veya hükümlü olmadığı halde polisin yol çevirmesinde üzerinde bulunan uyuşturucu madde ile yakalanan ve kaçan kişi hakkında firar suçu (tutuklu veya hükümlünün kaçması suçu) hükümleri uygulanamaz. Zira bu aşamada hakim tarafından verilen bir tutuklama kararı yoktur. Bu şekilde yakalama kararı, gözaltı, adli kontrol aşamasında kaçan kişi hakkında da firar suçundan hüküm kurulamaz.

Firar suçu sadece cezaevinden kaçmayı veya görevlilerin elinden kaçmayı kapsamaz. Bir hükümlü farklı sebeplerle bir süreliğine izin alarak cezaevinden ayrılabilir. Ancak izin günü dolduğunda geri dönmek zorundadır. İzinden dönmeyen” veya “iki günden fazla” bir süre geçtikten sonra dönen hükümlüler hakkında TCK m.292’de yer alan hükümlü veya tutuklunun kaçması (firar) suçu hükümleri uygulanır. Görüleceği üzere izin süresinin iki günden fazla geçirilmesi durumunda kişi hakkında firar suçunu işlediğinden bahisle soruşturma başlatılabilecektir. Ancak Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre mazereti olan sanık izin günü dolduktan sonraki iki günlük süre içerisinde hastane, savcılık gibi başkaca bir kuruma başvurmuş olursa bu halde firar suçunun unsurları tamamlanmaz. Zira kişinin bir devlet kurumuna başvurması durumunun resmi şekilde kayıt altına alınmasını sağlar.

Firar suçunun ;

  • Suçun Cebir ve Tehdit Kullanılarak İşlenmesi
  • Suçun Birden Fazla Tutuklu veya Hükümlü Tarafından İşlenmesi
  • Suçun Silahla İşlenmesi durumlarında nitelikli hallerin varlığından söz edilmelidir.

Firar suçunun cezası, 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır. Bu suçun cebir veya tehdit kullanılarak işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Nitelikli hallerin varlığı halinde ise suçun cezası bir kat artırılır. Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin veya kasten öldürme suçunun gerçekleşmesi ya da eşyaya zarar verilmesi durumunda, ayrıca bu suçlara ilişkin hükümlere göre cezaya hükmolunur. Görüleceği üzere kanun koyucu, firar suçu bakımından gerçek içtima kuralını benimsemiştir.

İLGİLİ YARGITAY KARARI

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2016/2152 Karar Sayılı İlamı;

“…Açık ceza infaz kurumundan özel izinle ayrılıp izin bitim tarihi olan 05.03.2015 tarihini takip eden iki gün içerisinde infaz kurumuna teslim olmayan hükümlünün, 04.03.2015-10.03.2015 tarihleri arasında Devlet Hastanesinde yatarak tedavi gördüğünün adı geçen hastanenin 14.04.2015 tarihli yazısı ekinde gönderilen raporlardan anlaşıldığı, ayrıca hakkında firar sebebiyle yakalama kararı çıkartılan hükümlünün 10.03.2015 tarihinde bahse konu hastanede tedavi görmekte olduğunun tespit edildiğinin aynı tarihli yakalama evrakından da anlaşıldığı cihetle, hükümlünün itirazının kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 Sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması gerekmiştir…” şeklindedir.

Yargıtay kararından da görüleceği üzere hükümlünün izin gününü doldurmasından sonraki iki gün içerisinde cezaevine dönmeyip hastaneye başvurması durumunda firar suçu oluşmaz.

CEZAEVİNDEN FİRAR SUÇU

Firar suçu, tutuklu veya hükümlünün cezaevinden kaçması veya izin süresini doldurmasına rağmen cezaevine geri dönmemesi sonucunda vücut bulur. Firar suçu özgü suç niteliğindedir. Şöyle ki; Firar suçunu işlemek için tutuklu veya hükümlü olmak gerekmektedir.

  • Tutuklu olmak için hakim tarafından verilmiş bir tutukluluk kararı olması gerekir.
  • Hükümlü olmak için yargılama sonucunda hakim tarafından verilmiş mahkumiyet kararı olması ve bu kararın infazına başlanmış olması gerekir.

Buradan hareketle, örneğin tutuklu veya hükümlü olmadığı halde polisin yol çevirmesinde üzerinde bulunan uyuşturucu madde ile yakalanan ve kaçan kişi hakkında firar suçu (tutuklu veya hükümlünün kaçması suçu) hükümleri uygulanamaz. Zira bu aşamada hakim tarafından verilen bir tutuklama kararı yoktur. Bu şekilde yakalama kararı, gözaltı, adli kontrol aşamasında kaçan kişi hakkında da firar suçundan hüküm kurulamaz.

Firar suçu sadece cezaevinden kaçmayı veya görevlilerin elinden kaçmayı kapsamaz. Bir hükümlü farklı sebeplerle bir süreliğine izin alarak cezaevinden ayrılabilir. Ancak izin günü dolduğunda geri dönmek zorundadır. İzinden dönmeyen” veya “iki günden fazla” bir süre geçtikten sonra dönen hükümlüler hakkında TCK m.292’de yer alan hükümlü veya tutuklunun kaçması (firar) suçu hükümleri uygulanır. Görüleceği üzere izin süresinin iki günden fazla geçirilmesi durumunda kişi hakkında firar suçunu işlediğinden bahisle soruşturma başlatılabilecektir. Ancak Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre mazereti olan sanık izin günü dolduktan sonraki iki günlük süre içerisinde hastane, savcılık gibi başkaca bir kuruma başvurmuş olursa bu halde firar suçunun unsurları tamamlanmaz. Zira kişinin bir devlet kurumuna başvurması durumunun resmi şekilde kayıt altına alınmasını sağlar.

Firar suçunun ;

  • Suçun Cebir ve Tehdit Kullanılarak İşlenmesi
  • Suçun Birden Fazla Tutuklu veya Hükümlü Tarafından İşlenmesi
  • Suçun Silahla İşlenmesi durumlarında nitelikli hallerin varlığından söz edilmelidir.

Firar suçunun cezası, 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır. Bu suçun cebir veya tehdit kullanılarak işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Nitelikli hallerin varlığı halinde ise suçun cezası bir kat artırılır. Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin veya kasten öldürme suçunun gerçekleşmesi ya da eşyaya zarar verilmesi durumunda, ayrıca bu suçlara ilişkin hükümlere göre cezaya hükmolunur. Görüleceği üzere kanun koyucu, firar suçu bakımından gerçek içtima kuralını benimsemiştir.

İLGİLİ YARGITAY KARARI

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2016/2152 Karar Sayılı İlamı;

“…Açık ceza infaz kurumundan özel izinle ayrılıp izin bitim tarihi olan 05.03.2015 tarihini takip eden iki gün içerisinde infaz kurumuna teslim olmayan hükümlünün, 04.03.2015-10.03.2015 tarihleri arasında Devlet Hastanesinde yatarak tedavi gördüğünün adı geçen hastanenin 14.04.2015 tarihli yazısı ekinde gönderilen raporlardan anlaşıldığı, ayrıca hakkında firar sebebiyle yakalama kararı çıkartılan hükümlünün 10.03.2015 tarihinde bahse konu hastanede tedavi görmekte olduğunun tespit edildiğinin aynı tarihli yakalama evrakından da anlaşıldığı cihetle, hükümlünün itirazının kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 Sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması gerekmiştir…” şeklindedir.

Yargıtay kararından da görüleceği üzere hükümlünün izin gününü doldurmasından sonraki iki gün içerisinde cezaevine dönmeyip hastaneye başvurması durumunda firar suçu oluşmaz.

CEZAEVİNDEN FİRAR SUÇU

Firar suçu, tutuklu veya hükümlünün cezaevinden kaçması veya izin süresini doldurmasına rağmen cezaevine geri dönmemesi sonucunda vücut bulur. Firar suçu özgü suç niteliğindedir. Şöyle ki; Firar suçunu işlemek için tutuklu veya hükümlü olmak gerekmektedir.

  • Tutuklu olmak için hakim tarafından verilmiş bir tutukluluk kararı olması gerekir.
  • Hükümlü olmak için yargılama sonucunda hakim tarafından verilmiş mahkumiyet kararı olması ve bu kararın infazına başlanmış olması gerekir.

Buradan hareketle, örneğin tutuklu veya hükümlü olmadığı halde polisin yol çevirmesinde üzerinde bulunan uyuşturucu madde ile yakalanan ve kaçan kişi hakkında firar suçu (tutuklu veya hükümlünün kaçması suçu) hükümleri uygulanamaz. Zira bu aşamada hakim tarafından verilen bir tutuklama kararı yoktur. Bu şekilde yakalama kararı, gözaltı, adli kontrol aşamasında kaçan kişi hakkında da firar suçundan hüküm kurulamaz.

Firar suçu sadece cezaevinden kaçmayı veya görevlilerin elinden kaçmayı kapsamaz. Bir hükümlü farklı sebeplerle bir süreliğine izin alarak cezaevinden ayrılabilir. Ancak izin günü dolduğunda geri dönmek zorundadır. İzinden dönmeyen” veya “iki günden fazla” bir süre geçtikten sonra dönen hükümlüler hakkında TCK m.292’de yer alan hükümlü veya tutuklunun kaçması (firar) suçu hükümleri uygulanır. Görüleceği üzere izin süresinin iki günden fazla geçirilmesi durumunda kişi hakkında firar suçunu işlediğinden bahisle soruşturma başlatılabilecektir. Ancak Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre mazereti olan sanık izin günü dolduktan sonraki iki günlük süre içerisinde hastane, savcılık gibi başkaca bir kuruma başvurmuş olursa bu halde firar suçunun unsurları tamamlanmaz. Zira kişinin bir devlet kurumuna başvurması durumunun resmi şekilde kayıt altına alınmasını sağlar.

Firar suçunun ;

  • Suçun Cebir ve Tehdit Kullanılarak İşlenmesi
  • Suçun Birden Fazla Tutuklu veya Hükümlü Tarafından İşlenmesi
  • Suçun Silahla İşlenmesi durumlarında nitelikli hallerin varlığından söz edilmelidir.

Firar suçunun cezası, 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır. Bu suçun cebir veya tehdit kullanılarak işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Nitelikli hallerin varlığı halinde ise suçun cezası bir kat artırılır. Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin veya kasten öldürme suçunun gerçekleşmesi ya da eşyaya zarar verilmesi durumunda, ayrıca bu suçlara ilişkin hükümlere göre cezaya hükmolunur. Görüleceği üzere kanun koyucu, firar suçu bakımından gerçek içtima kuralını benimsemiştir.

İLGİLİ YARGITAY KARARI

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2016/2152 Karar Sayılı İlamı;

“…Açık ceza infaz kurumundan özel izinle ayrılıp izin bitim tarihi olan 05.03.2015 tarihini takip eden iki gün içerisinde infaz kurumuna teslim olmayan hükümlünün, 04.03.2015-10.03.2015 tarihleri arasında Devlet Hastanesinde yatarak tedavi gördüğünün adı geçen hastanenin 14.04.2015 tarihli yazısı ekinde gönderilen raporlardan anlaşıldığı, ayrıca hakkında firar sebebiyle yakalama kararı çıkartılan hükümlünün 10.03.2015 tarihinde bahse konu hastanede tedavi görmekte olduğunun tespit edildiğinin aynı tarihli yakalama evrakından da anlaşıldığı cihetle, hükümlünün itirazının kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 Sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması gerekmiştir…” şeklindedir.

Yargıtay kararından da görüleceği üzere hükümlünün izin gününü doldurmasından sonraki iki gün içerisinde cezaevine dönmeyip hastaneye başvurması durumunda firar suçu oluşmaz.

CEZAEVİNDEN FİRAR SUÇU

Firar suçu, tutuklu veya hükümlünün cezaevinden kaçması veya izin süresini doldurmasına rağmen cezaevine geri dönmemesi sonucunda vücut bulur. Firar suçu özgü suç niteliğindedir. Şöyle ki; Firar suçunu işlemek için tutuklu veya hükümlü olmak gerekmektedir.

  • Tutuklu olmak için hakim tarafından verilmiş bir tutukluluk kararı olması gerekir.
  • Hükümlü olmak için yargılama sonucunda hakim tarafından verilmiş mahkumiyet kararı olması ve bu kararın infazına başlanmış olması gerekir.

Buradan hareketle, örneğin tutuklu veya hükümlü olmadığı halde polisin yol çevirmesinde üzerinde bulunan uyuşturucu madde ile yakalanan ve kaçan kişi hakkında firar suçu (tutuklu veya hükümlünün kaçması suçu) hükümleri uygulanamaz. Zira bu aşamada hakim tarafından verilen bir tutuklama kararı yoktur. Bu şekilde yakalama kararı, gözaltı, adli kontrol aşamasında kaçan kişi hakkında da firar suçundan hüküm kurulamaz.

Firar suçu sadece cezaevinden kaçmayı veya görevlilerin elinden kaçmayı kapsamaz. Bir hükümlü farklı sebeplerle bir süreliğine izin alarak cezaevinden ayrılabilir. Ancak izin günü dolduğunda geri dönmek zorundadır. İzinden dönmeyen” veya “iki günden fazla” bir süre geçtikten sonra dönen hükümlüler hakkında TCK m.292’de yer alan hükümlü veya tutuklunun kaçması (firar) suçu hükümleri uygulanır. Görüleceği üzere izin süresinin iki günden fazla geçirilmesi durumunda kişi hakkında firar suçunu işlediğinden bahisle soruşturma başlatılabilecektir. Ancak Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre mazereti olan sanık izin günü dolduktan sonraki iki günlük süre içerisinde hastane, savcılık gibi başkaca bir kuruma başvurmuş olursa bu halde firar suçunun unsurları tamamlanmaz. Zira kişinin bir devlet kurumuna başvurması durumunun resmi şekilde kayıt altına alınmasını sağlar.

Firar suçunun ;

  • Suçun Cebir ve Tehdit Kullanılarak İşlenmesi
  • Suçun Birden Fazla Tutuklu veya Hükümlü Tarafından İşlenmesi
  • Suçun Silahla İşlenmesi durumlarında nitelikli hallerin varlığından söz edilmelidir.

Firar suçunun cezası, 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır. Bu suçun cebir veya tehdit kullanılarak işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Nitelikli hallerin varlığı halinde ise suçun cezası bir kat artırılır. Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin veya kasten öldürme suçunun gerçekleşmesi ya da eşyaya zarar verilmesi durumunda, ayrıca bu suçlara ilişkin hükümlere göre cezaya hükmolunur. Görüleceği üzere kanun koyucu, firar suçu bakımından gerçek içtima kuralını benimsemiştir.

İLGİLİ YARGITAY KARARI

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2016/2152 Karar Sayılı İlamı;

“…Açık ceza infaz kurumundan özel izinle ayrılıp izin bitim tarihi olan 05.03.2015 tarihini takip eden iki gün içerisinde infaz kurumuna teslim olmayan hükümlünün, 04.03.2015-10.03.2015 tarihleri arasında Devlet Hastanesinde yatarak tedavi gördüğünün adı geçen hastanenin 14.04.2015 tarihli yazısı ekinde gönderilen raporlardan anlaşıldığı, ayrıca hakkında firar sebebiyle yakalama kararı çıkartılan hükümlünün 10.03.2015 tarihinde bahse konu hastanede tedavi görmekte olduğunun tespit edildiğinin aynı tarihli yakalama evrakından da anlaşıldığı cihetle, hükümlünün itirazının kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 Sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması gerekmiştir…” şeklindedir.

Yargıtay kararından da görüleceği üzere hükümlünün izin gününü doldurmasından sonraki iki gün içerisinde cezaevine dönmeyip hastaneye başvurması durumunda firar suçu oluşmaz.

CEZAEVİNDEN FİRAR SUÇU

Firar suçu, tutuklu veya hükümlünün cezaevinden kaçması veya izin süresini doldurmasına rağmen cezaevine geri dönmemesi sonucunda vücut bulur. Firar suçu özgü suç niteliğindedir. Şöyle ki; Firar suçunu işlemek için tutuklu veya hükümlü olmak gerekmektedir.

  • Tutuklu olmak için hakim tarafından verilmiş bir tutukluluk kararı olması gerekir.
  • Hükümlü olmak için yargılama sonucunda hakim tarafından verilmiş mahkumiyet kararı olması ve bu kararın infazına başlanmış olması gerekir.

Buradan hareketle, örneğin tutuklu veya hükümlü olmadığı halde polisin yol çevirmesinde üzerinde bulunan uyuşturucu madde ile yakalanan ve kaçan kişi hakkında firar suçu (tutuklu veya hükümlünün kaçması suçu) hükümleri uygulanamaz. Zira bu aşamada hakim tarafından verilen bir tutuklama kararı yoktur. Bu şekilde yakalama kararı, gözaltı, adli kontrol aşamasında kaçan kişi hakkında da firar suçundan hüküm kurulamaz.

Firar suçu sadece cezaevinden kaçmayı veya görevlilerin elinden kaçmayı kapsamaz. Bir hükümlü farklı sebeplerle bir süreliğine izin alarak cezaevinden ayrılabilir. Ancak izin günü dolduğunda geri dönmek zorundadır. İzinden dönmeyen” veya “iki günden fazla” bir süre geçtikten sonra dönen hükümlüler hakkında TCK m.292’de yer alan hükümlü veya tutuklunun kaçması (firar) suçu hükümleri uygulanır. Görüleceği üzere izin süresinin iki günden fazla geçirilmesi durumunda kişi hakkında firar suçunu işlediğinden bahisle soruşturma başlatılabilecektir. Ancak Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre mazereti olan sanık izin günü dolduktan sonraki iki günlük süre içerisinde hastane, savcılık gibi başkaca bir kuruma başvurmuş olursa bu halde firar suçunun unsurları tamamlanmaz. Zira kişinin bir devlet kurumuna başvurması durumunun resmi şekilde kayıt altına alınmasını sağlar.

Firar suçunun ;

  • Suçun Cebir ve Tehdit Kullanılarak İşlenmesi
  • Suçun Birden Fazla Tutuklu veya Hükümlü Tarafından İşlenmesi
  • Suçun Silahla İşlenmesi durumlarında nitelikli hallerin varlığından söz edilmelidir.

Firar suçunun cezası, 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır. Bu suçun cebir veya tehdit kullanılarak işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Nitelikli hallerin varlığı halinde ise suçun cezası bir kat artırılır. Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin veya kasten öldürme suçunun gerçekleşmesi ya da eşyaya zarar verilmesi durumunda, ayrıca bu suçlara ilişkin hükümlere göre cezaya hükmolunur. Görüleceği üzere kanun koyucu, firar suçu bakımından gerçek içtima kuralını benimsemiştir.

İLGİLİ YARGITAY KARARI

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2016/2152 Karar Sayılı İlamı;

“…Açık ceza infaz kurumundan özel izinle ayrılıp izin bitim tarihi olan 05.03.2015 tarihini takip eden iki gün içerisinde infaz kurumuna teslim olmayan hükümlünün, 04.03.2015-10.03.2015 tarihleri arasında Devlet Hastanesinde yatarak tedavi gördüğünün adı geçen hastanenin 14.04.2015 tarihli yazısı ekinde gönderilen raporlardan anlaşıldığı, ayrıca hakkında firar sebebiyle yakalama kararı çıkartılan hükümlünün 10.03.2015 tarihinde bahse konu hastanede tedavi görmekte olduğunun tespit edildiğinin aynı tarihli yakalama evrakından da anlaşıldığı cihetle, hükümlünün itirazının kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 Sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması gerekmiştir…” şeklindedir.

Yargıtay kararından da görüleceği üzere hükümlünün izin gününü doldurmasından sonraki iki gün içerisinde cezaevine dönmeyip hastaneye başvurması durumunda firar suçu oluşmaz.

Paylaş

🔍 Nasıl Yardımcı Olabiliriz?

Hukuki sorularınızın yanıtlarını aramak için aşağıdaki formu kullanın

Popüler Arama Konuları

En çok aranan hukuki konularımıza göz atın: