Arabuluculuğa Başvuru ve Aşamaları
Hukuk sistemimizin etkinliğini artırmak ve yargının iş yükünü hafifletmek amacıyla alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından biri olan arabuluculuk, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile pozitif hukuk sistemimize girmiştir. Özellikle iş hukuku, ticaret hukuku ve tüketici hukuku gibi alanlarda dava şartı olarak düzenlenen arabuluculuk, uyuşmazlıkların daha hızlı, daha ekonomik ve daha dostane yollarla çözülmesini amaçlamaktadır. Bu makalede, arabuluculuğa başvuru süreci ve bu sürecin aşamaları hukuki çerçevede ele alınacaktır.
1. Arabuluculuğa Başvuru Süreci
1.1. İhtiyari ve Zorunlu Arabuluculuk
Arabuluculuk, ihtiyari ve zorunlu (dava şartı) olmak üzere iki şekilde uygulanır:
- İhtiyari arabuluculuk, tarafların kendi iradeleriyle başvurduğu, yasal zorunluluk taşımayan arabuluculuk türüdür. Bu yol, taraflar arasında daha fazla güvene dayalı, esnek bir süreç sağlar.
- Zorunlu arabuluculuk ise belirli davalarda, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasını zorunlu kılar. 6325 sayılı Kanun’un 18/A maddesi ve özel kanun hükümleri uyarınca; işçi-işveren uyuşmazlıkları (4857 s. Kanun m. 3), ticari davalar (6102 s. TTK m. 5/A) ve tüketici davalarında (6502 s. Kanun m. 73/A) dava açılmadan önce arabuluculuk süreci tamamlanmalıdır.
1.2. Başvuru Usulü
Arabuluculuk başvurusu, karşı tarafın yerleşim yerinde bulunan adliyelerdeki arabuluculuk bürolarına yapılır. Arabuluculuk bürosu bulunmayan yerlerde sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne başvuru yapılır (6325 s. Kanun m. 18/A).
Başvuru sırasında;
- Uyuşmazlığın tarafları,
- Uyuşmazlığın konusu,
- Tarafların iletişim bilgileri belirtilir.
Başvuru karşılıklı olarak veya tek taraflı yapılabilir. Tek taraflı başvuruda arabuluculuk bürosu veya sistem tarafından atanacak bir arabulucu, diğer tarafa davet göndererek süreci başlatır.
2. Arabuluculuk Sürecinin Aşamaları
2.1. Arabulucunun Belirlenmesi ve İlk Toplantı
Başvuru sonrası sistem üzerinden 5 iş günü içinde bir arabulucu atanır. Atama sonrasında arabulucu taraflarla iletişime geçer ve en kısa sürede ilk toplantı tarihi belirlenir. Arabulucu, sürecin gizli olduğunu, sürece katılımın gönüllülük esasına dayandığını ve arabulucunun tarafsızlığını taraflara bildirir.
2.2. Görüşmelerin Yürütülmesi
Arabuluculuk görüşmeleri, arabulucunun belirlediği yer ve zamanda gerçekleşir. Görüşmelerde arabulucu, tarafların menfaatlerini dikkate alarak çözüm önerileri geliştirilmesine yardımcı olur. Görüşmeler sırasında her iki taraf aynı anda veya ayrı ayrı dinlenebilir (m. 9).
Taraflar anlaşmaya yaklaştığında, arabulucu bu anlaşmanın hukuka uygunluğunu değerlendirerek taraflara çözüm önerileri sunabilir. Görüşmelerin içeriği ve belgeler gizli tutulur ve daha sonra yargı mercileri önünde delil olarak kullanılamaz.
2.3. Sürecin Sona Ermesi
Arabuluculuk süreci üç şekilde sona erer:
- Anlaşma ile: Taraflar arasında anlaşmaya varılırsa, bir “anlaşma belgesi” düzenlenir. Bu belge arabulucu, taraflar ve varsa vekilleri tarafından imzalanır. Tarafların birlikte başvurusu ile bu belgeye icra edilebilirlik şerhi alınabilir (m. 18).
- Anlaşamama ile: Tarafların anlaşamaması halinde arabulucu, sürecin sona erdiğine dair bir son tutanak düzenler.
- Taraflardan birinin katılmaması ile: Zorunlu arabuluculukta ilk toplantıya mazeretsiz katılmayan taraf, dava sonunda yargılama giderinden sorumlu tutulur (m. 18/A).
3. Arabuluculuk Sürecinin Hukuki Sonuçları
- Zorunlu arabuluculuk süreci tamamlanmadan dava açılırsa, mahkeme dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddeder.
- Taraflar arasında anlaşma sağlanırsa, bu anlaşma bir mahkeme kararı hükmünde sayılır ve icraya konulabilir.
- Görüşmeler sırasında sunulan beyanlar ve belgeler, mahkemede delil olarak kullanılamaz (m. 4/2).
Arabuluculuk sistemi, yargının yükünü azaltan ve taraflara daha kısa sürede çözüm olanağı tanıyan çağdaş bir uyuşmazlık çözüm yoludur. Başvuru ve süreç aşamaları belirli kurallara bağlanmış olup, özellikle dava şartı olan arabuluculuk türlerinde bu kurallara sıkı şekilde riayet edilmesi gerekmektedir. Hukukçular ve uygulayıcılar açısından arabuluculuk sürecinin iyi bilinmesi, hem usul ekonomisi hem de müvekkil yararı açısından büyük önem arz etmektedir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2022/4240 E., 2022/6367 K., T. 27.09.2022 Karar:
"...Uyuşmazlık hakkında arabuluculuk süreci sonunda düzenlenen anlaşma belgesinin ilam niteliği taşıyabilmesi için, anlaşma belgesinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi gereğince, taraflar ve varsa vekilleri ile arabulucu tarafından birlikte imzalanması gerekmektedir. Sadece taraf vekilleri ve arabulucunun imzaladığı bir anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi alınmadıkça ilam niteliğinde değildir..."

